Un üretiminde Türkiye’nin önemli oyuncularından biri olan Pakun Üretim Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., ekim ayında halka arz için Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) başvurmuştu. Ancak kısa süre içinde şirketin mali durumundaki zorluklar ortaya çıktı ve Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne konkordato talebinde bulunuldu. Bu durum, yatırımcıların büyük bir riskten son anda kurtulduğunu düşündürdü.
Pakun’un başvurusunun ardından mahkeme, şirkete geçici konkordato komiseri heyeti atadı. Ayrıca, Pakun’un bağlı ortaklığı olan PAK Petrol Ürünleri Gıda Şirketi için de konkordato talebinde bulunulduğu açıklandı.
Halka arz vaatleri !
SPK’ya sunulan taslak izahnamede, halka arz yoluyla elde edilecek fonların büyük bölümüyle kapasite artışı, borç azaltımı ve işletme sermayesi yatırımlarının yapılacağı açıklanmıştı. Ancak bu vaatlerin üzerinden aylar geçmeden gelen konkordato talebi, şirketin o dönemki mali yapısına dair ciddi soru işaretleri uyandırdı.
Yatırımcılar için %50’ye varan bir tahsisatın planlandığı halka arz süreci, şirketin konkordato başvurusuyla tamamen belirsiz bir duruma sürüklendi. Uzmanlar, bu gelişmeyi, denetim mekanizmalarındaki eksikliklerin bir yansıması olarak değerlendiriyor.
Mali kriz sektör geneline yayılır mı?
Pakun’un mali krizle sarsılması, sektördeki diğer oyuncular üzerinde de baskı oluşturdu. Yatırımcılar, benzer bir durumun başka şirketlerde de yaşanıp yaşanmayacağı konusunda endişeli. Şirketin 15 Nisan 2025 tarihinde yapılacak duruşması, sadece Pakun’un değil, sektördeki güven ortamının geleceği için de kritik önem taşıyor.
Piyasalar için bir uyarı niteliğinde
Pakun’un halka arzdan konkordatoya uzanan süreci, yatırımcıların yalnızca şirketlerin vaatlerine değil, finansal yapılarına ve piyasa denetimlerine daha dikkatli bakması gerektiğini ortaya koydu. Bu olay, gelecekte benzer risklerin minimize edilmesi için düzenlemelerin gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.